Bu yazı Seray Şahinler Demir'in, İBBŞT Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu ile yaptığı röportaj ile ilgilidir.
Röportaj linki:
http://www.tiyatrodunyasi.com/makaledetay.asp?makaleno=2524
1) 3-5 Eleştirmen demeniz bile
eleştirmenleri yok saydığınızın bir göstergesidir. Unutulan eleştirmen Üstün Akmen değil de bir başkası olsa idi yine aranacak mıydı? Yoksa bir çifte standart durumumu söz konusu?
2) Öğrenciler daha evvel küsmemişti.
Bu yönetimden evvel her gittiğim oyun talebe kaynıyordu. Bence şimdi küstüler. Salonun çoğunluğu 60 yaş ve üzeri seyircilerden oluşuyor. Her gösterimden haberim var.
3) Klasik eser oynamadığınızın
farkına varmanız güzel. Fakat seçtiğiniz oyunlardan birini bu sezon Tiyatro Pera'da
oynuyor. (Kısasa Kısas) Ve oynayacakları haberini ben yazın öğrenmiştim. Aynı oyunu seçmek ne derece doğru? Hoş bir rekabet değil.
4) Hülya Karakaş'ın mektubu ironi
kokmuyordu. Sizin kamuoyuna duyurduğunuz çeşitli mesajlarınız gibi 'açık' bir mektuptu. İroninin
kelime anlamına bakmanızı rica ediyorum.
5) Oyun provasını görmek
istediğinizde, yönetmenin ve oyuncuların 'direnmeleri' normal değil mi? 'Aç göster' zihniyeti size yakışmıyor. Direnişin kelime anlamının sizde çok başka yerlerde olduğunu görüyorum.
6) "Cibali Karakolu" 40 prova yaptı
diyorsunuz. 8 Ekim'de oyunun çıkması şart mıydı? Biraz daha bekleyemez miydi? 'Ben geldim yaptım' mantığının doğurduğu sonuçlar ortada.
7) "Kurum dışı iş kabul
etmiyorlar" cümleniz röportajın 'topic' cümlesi konumunda. Tiyatroları teker teker ziyaret etmenizi diliyorum.
8) Eski oyunlarla vedalaşmanız 'torpil' içeriyor. "Şark Dişçisi", "İstanbul Efendisi" yıllardır oynuyor. Hem de her ay. Yoksa bahsi geçen oyunların yönetmeninin Engin Alkan oluşu bu oyunları kaldırmanıza bir engel mi teşkil ediyor? Yöntemden kastınız PR mı?
9) Oyun seçimindeki 'otorite' Yiğit
Sertdemir demişsiniz. Bu kadar kolay mı? Soytarı ile Cordelia ilişkisini
çözemeyen bir otorite...
10) Protokolü azaltmışsınız. Bu iyi. Fakat engelliler için neden sadece Perşembe günü seçildi? Eskiden her gösterimde üstyazı uygulaması vardı.
11) Sözlerinizden anladığım
kadarıyla her oyuna 2 gala yapılıyor. Bu durum bende, seyirci gösterimlerini azaltıp kendi
içinizde 'eğlendiğiniz' izlenimini bıraktı.
12) 'Mağdur' edebiyatını son gaz
devam ettirmişsiniz. Yedikule'den gelmeniz seyirciyi hiç ilgilendirmez. Yelpazeden kasıt bu olmamalı...
13) Ben 'onlardandım' (geçmiş zaman) sözünüz bir
başka kutuplaştırma örneği. Şimdi kimlerdensiniz? Bu ifadenin ardında kulislerinizde 'sevgi' oluşu şüphe çekmez mi?
14) 'Çatlak' sesler, siz
düzeldiğiniz zaman susacak. Kurumun da 'dibi çatlak'. Çünkü kazanın dibi yamalı.
Çıkan ses ortada ama duyan yok. Kulaklarınız tıkalı. Bu durumda eleştiriye kulak vermeniz de imkansız.
15) "Kadın İstasyonu" oyununu
bilmemeniz çok ilginç. Son 10 yılda İBBŞT'nda kaç oyun izlediniz ve kaç oyun
okudunuz? Bunu size 'Bertolt Brecht Külliyatı'nı (11 cilt) eksiksiz okumuş olan biri soruyor.
16) Uyum süresinin 'geleneksel' olduğunu belirtiyorsunuz. Görüyorum ki siz hala uyum sağlayamamışsınız. Neyse süreniz uzun..
17) İşinize gelmeyen
şeyleri 'aile içi' olarak değerlen- dirmişsiniz. Bu pek 'açık' değil. Tabii
'hakkınız' var.
18) Bir yandan okul (aslında atölye) açıp diğer
yandan yabancı yönetmen peşinde koşmak bence mantık dışı. Yönetmen yok diyorsunuz lakin olanı da istemiyorsunuz. (Bkz: Hülya Karakaş) Hep aynı kişilere oyun yönettirmek niye?
19) Okul açmakla tarihe geçip
geçmediğinizi, okul ve zaman gösterecek. Şimdiden konuşmak çok erken. Kendinizi 'tanrı'
ilan etmek yakışık almaz.
20) 70'e kadar oradayım lafınız inşallah
şakadır. Düşünmek bile istemiyorum!
21) Tiyatro duraklama döneminde falan değildi. Siz başa geçince yükselme dönemine de geçmedi.
22) Kendi beynimi ancak ben kontrol ederim. Sizin 'kulak çekme'niz bana sökmez.
23) Sizin için GSY sadece Muhsin Ertuğrul ve Gencay Gürün mü demektir? Diğerleri? Mazlum Kiper ve Ayşenil Şamlıoğlu dönemlerini inceleyin.
24) Kerem Yılmazer sahnesi'nde 'konuk' tiyatrolar
oynayabiliyorsa, kurum oyunları da oynayabilir demektir.
25) Tiyatro, seyirciyi mutlu etmekten
ziyade, 'rahatsız'
etmelidir.
etmelidir.
NOT
Röportajı yapan şahıs oyun yazarı olan Pirandello'yu,
teknik direktör Prandelli şeklinde yazarak büyük bir
skandala imza atmıştır. Bir özür borçludur.
EGE KÜÇÜKKİPER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder